Eyüp Meydanı’nda Filistin İçin Haykırış: Halkın Vicdanı İle Hükümetin İkiyüzlülüğü

İstanbul Eyüp Meydanı bu akşam tarihi bir ana tanıklık etti. Binlerce insan ellerinde Filistin bayraklarıyla toplandı; sloganlar, dövizler ve haykırışlar tek bir ortak sese dönüştü: “Gazze yalnız değildir!” CHP’nin çağrısıyla düzenlenen miting, yalnızca bir parti buluşması değil, Türkiye’nin vicdanının ayağa kalktığı bir halk buluşması oldu. Mitinge CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in yanı sıra DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan ve Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal da katıldı. Konuşmacılar, hükümetin İsrail karşısındaki ikiyüzlü politikalarını hedef aldı.

Özgür Özel: “Samimiyetin Ölçüsü Ticaret Masasında Belli Olur”

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, konuşmasında hükümete sert sözlerle yüklendi:
“Filistin halkı ölüm kalım mücadelesi verirken, iktidarın İsrail ile ticaret hacmini artırması en büyük utançtır. Samimiyet meydanlarda değil, ticaret masalarında belli olur. Eğer gerçekten Filistin’in yanındaysanız, o masaları terk edin!”

Özel, sözlerinin devamında Filistin direnişinin Türkiye gençliğinin tarihsel mücadelesiyle bağını kurdu. Özellikle devrimci öğrenci lider Deniz Gezmiş’in Filistin’de verdiği onurlu mücadeleyi hatırlattı:
“Deniz Gezmiş, zulme karşı direnen Filistinli gençlerle omuz omuza savaştı. Bugün onun yolundan gittiğini söyleyenlerin İsrail ile işbirliği yapması büyük bir ihanettir. Filistin halkının yanında olmak, geçmişimizin onuruna sahip çıkmaktır.”

Saadet Partisi Lideri: “Erbakan–Ecevit Hükümetini Hatırlayın!”

Saadet Partisi Genel Başkanı da kürsüde aynı sertlikle konuştu. “Gazze’de anneler evlatlarını toprağa verirken İsrail’le diplomatik ilişkileri sürdürmek Müslümanların kardeşliğine ihanettir!” diyerek meydanı dolduran kalabalığın alkışları arasında iktidarı hedef aldı.

Konuşmasının en çarpıcı bölümlerinden biri ise tarihi bir hatırlatmaydı:
“Merhum Necmettin Erbakan ve Bülent Ecevit hükümetleri, Filistin konusunda onurlu bir tavır almış, İsrail’e karşı net bir duruş sergilemişti. O günkü irade bugün yok! Bugün hükümet, meydanlarda Filistin için gözyaşı dökerken, masalarda İsrail’le el sıkışıyor. Bu halk bu ikiyüzlülüğü unutmayacak!”

Saadet lideri de sözlerini Deniz Gezmiş’e atıfla tamamladı: “Deniz Gezmiş’in ruhu bugün bu meydanda dolaşıyor. O, Filistin’de işgale karşı direnirken bizim için de onur mücadelesi verdi. Şimdi görev bizimdir: O bayrağı yere düşürmeyeceğiz.”

Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal:

Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, “Meydanlarda ‘Filistinliyim’ diyenler, masalarda maalesef dolaylı yoldan da olsa İsrail’in menfaatini gütmüşlerdir. İşte biz bu iki yüzlülüğü kabul etmiyoruz. Filistin davası hiçbir iktidarın iç siyasette kullanacağı bir propaganda malzemesi değildir. Bu dava insanlık davasıdır” dedi. 

DEVA Partisi Lideri Ali Babacan

“Filistin’e Destek” mitinginde “Yarın Erdoğan, Beyaz Saray’da Trump ile toplantı yapacak. Kendisine Gazze ile ilgili tavsiyelerimiz var. Birinci olarak Trump’tan ateşkes talep edin acilen. Çünkü Trump ‘dur’ derse İsrail kolay kolay hareket edemez. İnsani yardım koridorlarının derhal açılmasını ve sürekli açık tutulmasını isteyin, İsrail’e karşı etkili yaptırımların başlatılmasını talep edin. Savaş suçları için yargı süreçlerini derhal işletin. İki devletli çözümden asla taviz vermeyin” dedi

İmamoğlu’ndan Gazze Mesajı: “Tarih, Kimin Sustup Kimin Konuştuğunu Kaydedecek”

  • İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun mitingde okunan mesajı, Gazze’de yaşanan insanlık dramına güçlü bir tepki ve hükümete yönelik sert eleştiriler içerdi. İmamoğlu, Eyüpsultan’ın manevi ikliminde toplanan kalabalığı “cesur yürekler” olarak selamladı ve Gazze’de İsrail’in işlediği zulmün Birleşmiş Milletler raporlarına göre soykırım suçu olduğunu vurguladı. Kadın, çocuk, sağlık görevlisi demeden yapılan saldırıların uluslararası hukukun ayaklar altına alınması anlamına geldiğini, “Çocuklar yetersiz beslenmeden ölürken kimse ‘biz bilmiyorduk’ diyemez” sözleriyle hatırlattı.
  • İmamoğlu, Netanyahu hükümetinin bu pervasızlığını küresel güçlerin desteğine bağlayarak, yalnızca “sembolik tanımaların” yeterli olmadığını, İsrail’i durdurmak için somut yaptırımların şart olduğunu belirtti. Aksi halde, “Bu gidişle ortada fiilen bir Filistin kalmayacaktır” uyarısında bulundu. Uluslararası toplumun gerçek anlamda harekete geçmesini, insani yardımların engelsiz ulaştırılmasını ve savaş suçlularının Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasını talep etti.
  • Mesajında Türkiye hükümetine de sert eleştiriler yönelten İmamoğlu, iktidarın İsrail karşısında somut adım atmadığını ve yalnızca koltuğunu koruma derdine düştüğünü söyledi. “Artık bu konuda iktidara çağrı yapmanın anlamı kalmamıştır” diyerek, hükümetin Netanyahu’nun politikalarına sessiz kaldığını vurguladı. Türkiye’nin ancak demokrasisini ve iç barışını kurarak Filistin konusunda bölgesel liderlik üstlenebileceğini ifade etti.
  • Son bölümde ise, Gazze’ye doğru yol alan Küresel Sumud Filosu’na selam gönderdi ve dünyanın tüm vicdanlı toplumlarını bu dayanışmaya destek vermeye çağırdı. “Tarih, bu dönemde kimin sustuğunu, kimin cesurca konuştuğunu kaydedecektir. Biz susturulamayız. Eyüpsultan’dan yükselen bu ses, insanlığın vicdanının sesidir” sözleriyle konuşmasını bitirdi ve üç kez tekrar edilen çağrıyla mesajını noktaladı: “Filistin’e özgürlük! Filistin’e özgürlük! Filistin’e özgürlük!”

Erdoğan–Trump Görüşmesi ve Sessizlik

Meydanda en sert tepkilerden biri de Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde ABD Başkanı Donald Trump’la yaptığı görüşmeye geldi. Görüşmede Filistin meselesinin gündeme bile getirilmemesi, öfke ve hayal kırıklığı yarattı.
Özgür Özel, “Kendi halkının vicdanında yankılanan bu kanayan yarayı uluslararası platformda dile getirmeyen bir iktidar, Filistin davasına değil, yalnızca kendi koltuğuna hizmet eder” dedi. Saadet lideri ise “Trump’ın karşısında Filistin’den tek kelime edemeyenlerin, Eyüp Meydanı’ndaki bu kalabalığın yüzüne bakacak yüzü yoktur” ifadelerini kullandı.

Halkın Vicdanı ve İktidarın İhaneti

Eyüp Meydanı’nda yükselen ses, yalnızca bir miting sloganı değildi; halkın vicdanının haykırışıydı. Meydanda insanlar “Biz Filistin’in yanındayız” diye haykırırken, hükümetin İsrail’le milyarlarca dolarlık ticareti sürdürmesi ve diplomatik ilişkileri kesmemesi, bu vicdanla iktidar arasındaki uçurumu gözler önüne serdi.

Sonuç: Gerçek Dayanışma Sözle Değil, Eylemle Olur

Eyüp Meydanı’ndaki miting, Filistin halkının yalnız bırakılmadığını dünyaya haykırdı. Ancak gerçek dayanışmanın yolu meydanlarda söz söylemek değil; İsrail ile tüm ticari ve diplomatik ilişkileri kesmek, ambargoyu fiilen kırmak ve Filistin’in özgürlük mücadelesinde somut adımlar atmaktır.

Meydanın ortak sesi netti:
“Deniz Gezmiş’in yolundayız! Erbakan–Ecevit’in onurlu mirasını savunuyoruz! Filistin’e özgürlük, İsrail’le işbirliğine son!”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir