Ortadoğu’nun kanayan yaralarına, savaşın gölgesinde yaşayan halkların barış ve adalet talebine ses olmak amacıyla İstanbul önemli bir buluşmaya ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Sosyal Adalet Derneği (SAHİ) öncülüğünde, 6-7 Aralık 2025 tarihlerinde gerçekleştirilecek “Doğu Konferansı”, farklı ülkelerden akademisyenleri, gazetecileri, siyasetçileri ve sivil toplum temsilcilerini bir araya getirecek.
Barış, adalet ve yeni bir dil arayışı
Konferansın ev sahibi Sosyal Adalet Derneği, yaptığı açıklamada toplantının amacını şu sözlerle özetledi:
“Bölgemiz onlarca yıldır savaşların, işgallerin, baskıcı rejimlerin ve hak ihlallerinin gölgesinde yaşıyor. İnsanların barışa, güvenliğe, adalete ve refaha dair umutları giderek azalmaktadır. Oysa hayat devam ediyor; toplumlar olarak suskun kalamayız. Yeni sözler söylemek ve yeni yollar açmak zorundayız.”
Dernek yetkilileri, Ortadoğu halklarının yaşadığı acılara rağmen güçlü bir ortak sesin yükselmemesinin bölgenin geleceği açısından büyük bir kayıp olduğuna dikkat çekerek, Doğu Konferansı’nın bu sessizliği kırmayı hedeflediğini vurguladı.
İki gün sürecek konferansta, ayrı ayrı oturumlarda Filistin sorunu, Suriye’deki gelişmeler, Ortadoğu Genel oturumu, Aktivist Hareketlerin Meseleleri ve Aktivizm Ağlarının Konsolidasyonu, Türkiye’deki Kürt meselesi temelinde çözüm perspektifleri ele alınacak. Oturumlarda hem yerel hem de uluslararası uzmanların, akademisyenlerin ve aktivistlerin konuşmaları yer alacak.
Katılımcılar, savaş ve çatışma bölgelerinde barış girişimlerinin nasıl güçlendirilebileceği, insan hakları temelli diplomasi kanallarının nasıl yeniden kurulabileceği gibi konuları tartışacak.
Kalıcı bir sivil platform hedefi
Konferansın son oturumu ise kalıcı bir inisiyatifin temellerini atmayı amaçlıyor. Bu kapsamda barış ve adaletten yana sivil toplum kuruluşları ile bireylerin oluşturacağı kalıcı bir bölgesel ağın kurulması gündeme alınacak.
Organizatörler, bu platformun hem bölgesel hem de uluslararası düzeyde adalet mücadelesi veren çevreler arasında kalıcı bir iletişim ve dayanışma ağı oluşturmasını hedefliyor.
Bağımsız ve vicdani bir girişim
Sosyal Adalet Derneği’nin açıklamasında konferansın tamamen bağımsız bir girişim olduğunun altı çizildi:
“Derneğimizin herhangi bir siyasi veya ticari kuruluşla bağı yoktur. Sempozyum yalnızca bireysel bağışlarla finanse edilmektedir. Bu yönüyle de tümüyle vicdanlara dayalı bir girişimdir.”
Yetkililer, bölgesel krizlerin devletlerarası rekabetin gölgesinde değil, sivil toplumun cesaret ve vicdanıyla aşılabileceğini belirtti.
Uluslararası katılım bekleniyor
Etkinliğe Ortadoğu, Türkiye ve Avrupa’dan çok sayıda sivil toplum temsilcisi, akademisyen ve gazeteci katılacak. Katılımcılar arasında hem bölgedeki çatışmalarda aktif rol alan toplumların temsilcileri hem de uluslararası barış girişimlerine katkı sunan isimler bulunuyor.
Konferansın, bölgedeki güncel gelişmelere dair yeni öneriler üretmesi, aynı zamanda Filistin, Suriye ve Kürt sorunlarına dair barışçıl çözüm vizyonları ortaya koyması bekleniyor.
Yeni bir “barış dili” ihtiyacı
Konferans metninde yer alan “Yeni sözler söylemek, yeni yollar açmak zorundayız” ifadesi, organizasyonun temel felsefesini yansıtıyor. Düzenleyicilere göre, uzun yıllardır çatışmaların diliyle şekillenen bölge siyaseti, artık adalet ve diyalog merkezli bir dil talep ediyor.
Bu çerçevede konferansta “inanç, kimlik, ulus ve sınıf farklılıklarını aşan ortak bir barış etiği” temelinde konuşmalar yapılması planlanıyor.
İstanbul’dan yükselen çağrı
Sosyal Adalet Derneği yetkilileri, İstanbul’un tarih boyunca farklı medeniyetlerin buluşma noktası olduğunu hatırlatarak, “Doğu Konferansı”nı bu geleneğin bir devamı olarak tanımlıyor.
“Bu topraklarda hem acının hem umudun hafızası var. Biz bu hafızayı yeniden barışa dönüştürmek istiyoruz,” ifadelerini kullandılar.
Konferans sonunda katılımcıların ortak bir “İstanbul Bildirgesi” yayımlaması planlanıyor. Bildirgede, bölgedeki çatışmaların sona erdirilmesi, mültecilerin onurlu geri dönüşü, insan hakları ihlallerinin önlenmesi ve bölgesel dayanışma mekanizmalarının kurulması yönünde somut öneriler yer alacak.
Sessizliğin yerine vicdanın sesi
Ortadoğu halklarının yaşadığı trajediler karşısında uluslararası kurumların sessizliğine dikkat çeken organizatörler, “güçlü bir ortak sesin yükselmesi gerektiği” mesajını veriyor.
6-7 Aralık’ta İstanbul’da yapılacak Doğu Konferansı, bu anlamda yalnızca bir sempozyum değil, bölgenin vicdanına yapılan bir çağrı olma niteliği taşıyor.